Kriyoablasyon
Kriyoablasyon tiroid nodüllerinin ablasyonunda yeni ancak potansiyeli çok yüksek olan bir yöntemdir. Kriyoablasyonda, tümör dokusu -140 derecede dondurularak öldürülür ve zararsız hale getirilir. Ölen dokuyu da vücut kendi doğal mekanizmasıyla zaman içinde küçülterek ortadan kaldırır.
Kriyoablasyon prostat, böbrek ve karaciğer kanserlerinin tedavisinde yıllardır başarıyla kullanılan bir yöntemdir. Uygun hastalarda onkolojik sonuçları cerrahiye benzer düzeydedir. Kriyoablasyon, diğer ablasyon yöntemlerinden farklı olarak dokuyu dondurarak tahrip eder. Bu özelliği nedeniyle aşağıdaki avantajlara sahiptir.
1. İşlem daha az ağrılıdır, çünkü soğuk uygulamasının doğal bir lokal anestezi etkisi vardır. Bu nedenle işlem sırasında hastanın uyutulması gerekmez.
2. Kriyoablasyon sırasında dondurulan alan ultrason ve tomografide anlık olarak görülebilir. Bu özellik diğer hiç bir ablasyon yönteminde yoktur. Dondurulan ablasyon alanının görülebilmesi ablasyon işleminin daha emniyetli ve etkili yapılmasını sağlar. Tiroid gibi önemli damar ve sinirlere yakın organlarda bu önemli bir avantaj sağlar.
3. Kriyoablasyonda dondurma işleminin boyutu ve şekli tümörün boyut ve şekline uygun şekilde ayarlanabilir. Gerekirse birden fazla iğne kullanılarak ablasyon alanı büyütülebilir.
Nasıl yapılır?
Önce, ultrason ile tiroiddeki ablasyon yapılacak nodül tesbit edilir. Daha sonra, ciltte giriş yeri lokal anestezi ile uyuşturulur ve uygun boyutlu kriyoablasyon iğnesi ultrason rehberliğinde nodüle yerleştirilir. Bu aşamada, cihaz çalıştırılarak dondurma işlemine başlanır. Kriyoablasyon sırasında, nodülün merkezindeki iğnenin çevresinde hızla bir buz topu oluşur. Siyah bir alan olarak görülen buztopu gittikçe büyüyerek tiroid nodülünü tamamen içine alır ve dondurarak öldürür. Nodülün tamamen ölmesi için genellikle dondurma işlemi 2-3 kez tekrarlanır. İşlem sırasında, hasta aralıklı olarak konuşturularak ses teli sinirinin fonksiyonu kontrol edilir. İşlem bittikten sonra kriyoablasyon iğnesi çekilir ve hasta birkaç saat gözlendikten sonra taburcu edilir.
Hangi durumlarda kullanılır?
Tiroidde lazer, radyofrekans ve alkol ablasyonları iyi huylu nodüllerin tedavisinde en çok kullanılan yöntemlerdir. Amaç, iğneyi sürekli hareket ettirerek (moving shot tekniği) nodülün büyük kısmını tahrip etmek ve küçülmesini sağlamaktır. Yani amaç, nodülü tamamen öldürmekten çok küçülmesini sağlamaktır. Ancak bu yöntemler kanserli nodüllerde yeterli olmaz, çünkü kanserin tedavi edilebilmesi için nodülün tamamının çevresindeki ince bir sağlam doku ile birlikte öldürülmesi gerekir. Ayrıca, kanserli dokunun çevre dokuya saçılmasına neden olabileceğinden hareketli iğne (moving shot) tekniği kanserli nodüllerde uygun değildir. Onun yerine iğneyi hiç hareket ettirmeden yapılacak ablasyon tercih edilir.
Kriyoablasyon, bu açılardan tiroiddeki kanser şüphesi taşıyan ya da kanser tanısı alan nodüller için daha uygun bir ablasyon yöntemidir. Bu yöntemde iğne nodülün ortasına yerleştirilir ve ablasyon bitene kadar hareket ettirilmez. Ayrıca, oluşan buz topunun nodülü tamamen kapladığı ultrasonda görülebilir ve tümörün tamamen öldürüldüğünden emin olunabilir. Buz topu cilt, damar ve sinirlere yaklaşırsa bu da hemen görülebilir ve bu yapıları korumak için gerekli tedbirler alınabilir.
Bu nedenlerden dolayı, kanser tanısı alan ya da biyopside kanser şüphesi taşıyan tiroid nodüllerinin tedavisinde kliniklerimizde en çok tercih edilen yöntem kriyoablasyondur. 2017 yılından itibaren yüzlerce hastada uyguladığımız bu yöntemde hastalarımızın hiç birisinde kalıcı bir komplikasyon gelişmemiş, hiç bir hastada da tedavi edilen tümörde tekrarlama görülmemiştir.